YENİ TREND: IŞIĞINI KEŞFET | Fashionziner Masterpieces

Share on Facebook

Share on Twitter

Share on LinkedIn

Pin to Pinterest

What's This?

Bu yazıyı şimdi dinleyebilirsiniz!

Bu yazımı, sizleri modanın yüzeyselliğinden çok derinliğine götüreceğini umut ederek hazırladım. Her zaman moda denilince aklımıza son çıkan trendler ve herkesin tercih ettiği parçalar geliyorsa bunun derinlerine inmekte fayda var. İlk olarak önceliğimizin kendimizi giydiklerimizin içinde daha güzel, rahat hissetmek mi yoksa sezonun trendlerini takip etmek mi olduğuna karar verelim. Eğer tercihiniz kendinizi daha güzel, rahat ve enerjik hissedeceğiniz parçaları giymek ise bu yazı tam sizlik. Çünkü basit veya gösterişli, pahalı veya ucuz olmaksızın sizin için seçilmiş doğru parçalarla gerçekten enerjik, parıldayan bir görünüme sahip olmak mümkün. Şu da var ki güzel, kendinden emin ve rahat görünmek sadece tercih ettiğimiz tarz veya kıyafetlerle alakalı değildir. Seçtiğimiz renkler ve doğru parçaları giymek nasıl göründüğümüzü belirler. Bu yüzden göz önüne almamız gereken bazı detayları sizlerle paylaşmak istiyorum.

RENGİNİ BUL

Size yakışacak, ışığınızı yansıtacak, sizi daha sağlıklı ve canlı gösterecek tonlar aslında cilt altı tonunuzla çok alakalı. Fondöten tonunuzu, saçınızın rengini veya giyeceğiniz parçaların rengini buna göre belirlersek size daha çok yakıştığını görebilirsiniz. Bu yüzden cilt altı tonunuzu keşfedin.

Bunu keşfetmek için gün ışığının altında bileklerinizin damar renklerine bakmalısınız, damarlarınız çoğunlukla yeşil renkli ise sıcak tonlusunuz, mavi ve mor renklerse soğuk tonlusunuz, eğer tonunu belirleyemiyorsanız veya damarlarınızın rengi mavi ve yeşilse nötr alt tona sahipsiniz demektir.

TARZINI SONUNA KADAR YANSIT

Büyük göğüslü, küçük göğüslü, basenli, ince belli, geniş omuzlu veya kalın bacaklı… herkes farklı tipte vücutlara sahiptir. Vücudunuzda memnun olmadığınız bölgeleri dezavantaj veya kusur olarak görmeyin hatta avantaja çevirin. Burada herkes vücuduna yakışanı giymeli gibi bir kural koymak yanlış olabilir. Bence, tarzımızın giydiğimiz kıyafetlerin vücudumuzu nasıl yansıttığıyla değil, karakterimizi, yaşam stilimizi yani bizi nasıl yansıttığıyla alakalı olduğunu düşünüyorum.

Tabi, vücudunuzda barışık olmadığınız bölgeler varsa ve onları kapatmak istiyorsanız, o zaman kusurlarınızı ön plana çıkarmayan, kamufle edebilen parçalar seçmeniz sizi daha rahat hissettirebilir. Ne de olsa önemli olan nasıl kendimizi mutlu ve güzel hissettiğimiz.

ALT ZEMİNİ SAĞLAM TUT

ALT ZEMİNİ SAĞLAM TUT!! Şair burada ne demek istedi? Alt zemini sizin vücudunuz olarak kabul edelim. Vücudunuz tarzınızı yansıtmakta önemli bir rol oynar. Bu kilolu olmayın, zayıf durmayın anlamına gelmez. Kendinizi iyi hissetmenin ve özgüveninizi arttırmanın bir başka yolu da egzersiz. Spor, hangi kiloda olursak olalım vücudumuzu toparlar ve kendimizi daha iyi hissetmemizi, kıyafetlerimizi daha özgüvenli giymemizi sağlar.

Ayrıca, düzenli ve bilinçli spor yapıldığında terleme yoluyla toksinlerin yanı sıra, sodyum klor ve ürik asit gibi zararlı kimyasalların deriden atılması ile cildimizi daha parlak ve güzel gösterir. Prof. Dr. Ekrem Akbaş’a göre; “İnsan vücudunda 1 milyon ter bezi bulunur. Bu ter bezlerini spor yaparak düzenli çalıştırırsak cilt matlıktan kurtulup, parlaklık kazanır. Derideki kapanan gözenekler sporla birlikte açılır, derideki yağlanma temizlenmiş olur. İnsan kendini daha zinde hisseder. Ruh sağlığı yerinde olunca bu durum cildine olumlu yansır. Bu nedenle düzenli spor cildi olumlu etkiler ve daha pürüzsüz ve güzel olmasını sağlar’’.

Bugün ne giysem dediğinizde elinize aldığınız parçayı giymek isteyip, kendinize yakışmadığını gördüğünüzde vazgeçmeyin. Vücudunuza güvenin!!

Eğer spor salonlarıyla veya dışarıda yürüyüş yapmakla pek aram yok diyorsanız, akıllı telefonlarımızda çok fazla egzersiz uygulamaları mevcut. Evinizde dilediğiniz zaman dilediğiniz gibi açıp uygulayabilirsiniz. Popüler olan bir kaç uygulamayı aşağıda paylaştım.