New York Fashion Week rüzgarına bu sefer bende dahil oldum ve size katıldığım defilelerden izlenimlerimi ve katılamadıklarımın ise siz araştırmalarımdan edindiğim bilgilerimi aktaracağım. Bu seneki NYFW 4-13 Şubat arası gerçekleşti. Defilelerden bazıları; Marc Jacobs, Tom Ford, Michael Kors, Coach, Zadig&Voltaire, Rag&Bone, Vfiles, Philipp Plein, Oscar de la Renta, Tory Burch…
Elie Tahari bu sezon daha genç, hafif ve fresh. Koleksiyonları genellikle iş kadınlarına yönelik olduğu için satılabilirliğide o kadar yüksek olan Tahari bu sezon daha renk katarak range’ini genişletmiş. Animal baskıyla kombinledikleri Belt bagleride bir o kadar tarz.
ELIE TAHARI NYFW
Jeremy Scott yine asla çizgisinden çıkmayarak bizi şaşırtmadı ama bu kötü anlamda değil çünkü her koleksiyonu kendi imzasıı sonuna kadar taşıyor. Bu sezon Jeremy’nin en çok kullandığı baskılar hala devam ediyor fakat bu sefer onları patch olarak kıyafetlere eklemiş. Asi ruhunu koleksiyonlarından çok rahatlıkla anlıyorsunuz ama en son kendisinin selam vermek için çıktığında herkes gerçekten bu koleksiyonda var olan kelime oyunlarının nedenini anlamış oldu. Tshirtünde “ Tell your senetor NO on Kavanaugh.” yazarak Supreme Court adayı Brett Kavanaugh’u protesto etti. Geçen sezon aldığınız ekoselerin ömrü bir süre daha uzatıldı ve farklı renkte olan ekoselerin birbirleriyle olan uyumunun yakalanmasıyla oluşan görsel şölen bir başka etki yaratıyor. Kamuflaj, fermuarla ortadan ikiye ayrılan salopetler ve PİKA PİKA diye özetleyebiliriz koleksiyonu. Artık defilelerde aneroksik modellerden çok plus size görür olduk ve insanların görüşlerini tamamen değiştirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Chromat ise en güzel örneğini vermiş ve mankenlerini plus size, kanseri yenmiş Mama Cax, tamamen dövmeli veya fiziksel engeli olan mankenleri seçmiş ve dikkatleri insanların vücutlarıyla gurur duymalarına vermiş.
JEREMY SCOTT NYFW
Tom Ford yine klasik takım elbiselerinden vazgeçmemiş ama kullandığı zengin kadife ve saten kumaşlarıyla göz dolduruyor. Aksesuar olarak seçtiği peluş şapkaları ve fularları ile yine farkını ortaya koymuş. Tabiki de Gigi Hadid giydiği bordo kadife takımla bu defilede yine çok konuşuldu. Bu arada size küçük bir tüyo: kalın zincirleri dolabınızda yer açın yani bu çanta sapı da olabilir ya da takı ya da elbise de…
TOM FORD NYFW
Marc Jacobs bu bir kaç senedir düşüşte olduğu söylentisi var ve eski defilelerindeki özeni göremiyorsunuz zaten. İki farklı markasını birleştiren Marc, bu sezon oversize designlarından vazgeçmeyerek bizi şaşırtmadı. Defilesini “A LINE” olarak özetleyebiliriz aslında. Belki de Marc Beauty’e çok önem verdi diyoruz ve MJ’nin geri dönmesini bekliyoruz.
MARC JACOBS NYFW
Philipp Plein yine bomba gibi geldi! Özel hayatındanda çok bahsettiren yakışıklı tasarımcı çok yetenekli (ve zengin). Streetwear, sportswear,activewear ve gece kıyafeti ne ararsanız hepsinde başarıya ulaştı. O da ekoseden, fosforlu renklerden ve kamuflajdan vazgeçememiş ve tabiki bu sezonda kovboy temasını işlemiş ama kovboyumuz baya asi bir tavır sergiliyor. Aksesuarlarında fringe ve zincir kullanımı, animal printli kürkler ve deri ceketler artık kovboy botlarıyla bir uyum sağlıyor.
Şimdi NYFW’nin belki de en güzel defilesine geldik… Ralph Lauren.. Evet akla asla gelmezdi dimi? Ralph Lauren bu sezon defilesini Madison Avenue’de ki Ralph’s Café ‘sinde yaptı. Defile sabah saatlerinde başladığı için café de misafirler otururken kahvaltı yaptılar ve defile başladığında tüm garsonlar adeta bir heykel gibi kenara çekildiler. Merdivenden tek tek inen mankenler ve masanıza kadar gelip poz vererek devam edişleri büyüleyici bir etki yaratıyor. Tam bir Breakfast at Tiffany’s… Bence Ralph defilesi tam bir parisienne havaya sahip çünkü her parçası beni al ve Paris’e git diyor.
RALPH LAUREN NYFW
Türk Tasarımcılarımızdan Hakan Akkaya defilesine katılma şansı buldum. Sahne U şeklinde ve bembeyaz klasik bir mekan kullanılmış. Koleksiyonda siyah, metalik ve altın renkleri ağırlıkta. Defileyi her zamanki gibi Çağla Şikel açıyor ve Didem Soydan’da bu defilede yer alıyor. Ağır bir Glam Rock havası alıyorsunuz izlerken; zımbalar, deri kumaşlar, saç ve makyaj… Fakat bu defile de en çok sevdiğim detay müzikleriydi! Barış Manço’nun Dönence bestesinin remix hali ile tam olarak koleksiyonu öne taşımış.
HAKAN AKKAYA NYFW
Turkish Designers adı altında çıkan dört tasarımcımız: Buket Özkalfalar, Gökhan İldeniz, Fırat Neziroğlu ve Ece Kavran, NYFW’ye katılarak bizi gururlandırmış ve temsil etmişlerdir. Fırat Neziroğlu, YEN temalı 9 parça erkek koleksiyonunda kumaşların kullanımına sanatçı yönüyle yaklaşmış. Herbirinin üretiminin ne kadar el emeği olduğunu hemen anlayabiliyorsunuz. Ece Kavran’ın markası olan URUN’un defilesinde Fazıl Say “İnsan” bestesiyle sunulan 10 parçalık koleksiyon tamamen siyah-beyaz ve geometric shape ön planda. Defileyi kapatan elbise en çok ilgi çeken parçalardan biriydi. Gökhan İldeniz ise denim markasını, “Anatolian Nomads” adlı koleksiyonuyla izleyici önüne çıkardı. Denime daha farklı bir tarz katmış ve gerçekten çok hoşuma gitti. Denimin daha çok streetwear ve Batı odaklı olduğu aşikar ama bizim Anadolu kültürüne uyumluluğunu kullandığı kürk veya botlarla sağlayışı gerçekten alkışlanası. Son olarak Buket Özkalfalar’ın Street Couture koleksiyonu var. Bu koleksiyonda yine simsiyah ama her bir parça bu siyahlığın içinden kendini gösteriyor. Detaylar için kullanılmış tüyler ve onların bağlanış şekli, oversize şapka ve tabiki de satenin kullanışı gerçekten çok hoş.
Son katıldığım defile Vivienne Hu defilesi ve aslında ona backstagede katıldım çünkü çalıştığım ve koleksiyonuna tasarım yaptığım bir marka. NYFW kapsamında çıkardığı Alice in Wonderland temalı koleksiyonu Fashion Week’in son günü gerçekleşti. Dünyaca ünlü kürk üreticisi olan Saga Fur ile işbirliği yapan marka dört farklı fur look çıkardı. Bu kürklerin tanesini en az 200.000$. Defilede Alice filminin tema müziği çaldı ve sahne ışıklarıyla ortama Wonderland havası verildi. Ayakkabı tasarımlarının öne çıktığı marka bu sezon 32 farklı designla adeta Alice’i geri getirdi. Son olarak, flash ile çekildiğinde parlayan bir kumaş haute couture elbisesinde ve bomber cekette kullanılarak daha farklı bir bakış açısı geliştirilmiş.
ELIF IPEK
“Moda ihtiyaçtan doğar. Onu yaratmak için çok ihtiyacın olmalı.”
Bu Yazıdaki Referanslar: gettyimages.com
instagram.com/fashionweek.pro/
